Dolar 32,2733
Euro 34,9912
Altın 2.446,35
BİST 10.173,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 24°C
Cts 24°C
Paz 24°C

Marmaris kadın cinayetiyle çalkalanıyor

Aslen İskenderunlu olan 35 yaşındaki 10 yaşında bir erkek  çocuk annesi İlknur Çetin, Marmaris’te işyerine gelen A. İ. K adlı şahıs tarafından, bilinmeyen bir nedenle yaşadığı tartışma sonucu, hunharca bıçaklanarak öldürüldü.

Marmaris kadın cinayetiyle çalkalanıyor
REKLAM ALANI
29 Nisan 2024 09:36
15

AjansCANKA / MUĞLA (İGFA) – Geçtiğimiz Perşembe sabahı yaşanan olaydan hemen sonra yakalanan katil A.İ.K; çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderilirdi. Geride öksüz bir çocuk bırakan cinayet kurbanı anne İlknur Çetin’in, Yaklaşık 6 ay önce İskenderun’dan Marmaris’e iş için geldiği öğrenildi.

MARMARİS KADINLARI AYAKLANDI
Olayın üstünden 3 gün geçmesine rağmen, Marmaris’te sürekli gündemde olan İlknur Çetin cinayeti sonrası; Marmaris Kadın Kollektifi adıyla bir araya gelen siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının kadın üyeleri dün Atatürk Meydanında bir araya gelerek, İlknur Çetin ve diğer kadın cinayetlerine karşı bir protesto eylemi gerçekleştirdiler.

ARA REKLAM ALANI

Yaklaşık 200 kadının katıldığı protesto eyleminde Marmaris Kadın Kollektifi adına söz alan Marmaris Kent Konseyi Üyesi Halime Şaman Türkiye’de hemen hergün 3 kadın cinayetinin yaşandığına dikkat çektiği konuşmasında; “İlknur Çetin henüz 35 yaşında iken, tıpkı her gün cinayetle katledilen 3 kadın gibi. Geldiğimiz noktanın bir cinskırım olduğu gerçeğiyle artık yüzleşmek zorundayız. Çünkü kadın cinayetleri, erkek egemen siyasetin gölgesinde gerçekleşiyor. Erkeğin egemen olduğu bir iklimde isteniyor ki kadının adı olmasın. Bir erkeğin karısı olsun, bacı olsun illa da korunması gerekiyorsa çiçek olsun. Saygıyı ise ayaklarının altında cennet olan bir anne olduğunda hak etsin.

Bize reva gördüklerinizi kabul etmiyor, reddediyoruz. Öte dünyaları beklemeden buradayız, varız ve eşit yurttaşlar olarak var olmaya devam edeceğiz. Kimsenin anası, bacısı, karısı olmadan sadece kadınız. Saçımız, giyimimiz, kahkahamız, gebeliğimiz üzerinden ürettiğiniz günah ve namus söylemlerinizle bizlere yaratığınız hapishaneye girmeyeceğiz. Özgürlüğümüze göz koyan eril iradenizi tanımıyoruz. Üzerimizde uygulamaya çalıştığınız sistemli, bilinçli politikanın araçlarından biri de sesimizi kısmak, bizleri susturmak için cezasızlıkla ödüllendirdiğiniz kadın cinayetleri, farkındayız. O nedenle kadın cinayetleri politiktir ve günde üç kadının ölümüyle sonuçlanan bir noktaya gelmesi sebebiyle bir cinskırıma dönüşmüştür. Kadınlar öldürülüyor; kadının giydiği giymediği, konuştuğu konuşmadığı, sustuğu susmadığı, evet dediği hayır dediği, seviştiği sevişmediği her şey haksız tahrik indiriminin mezesi haline geliyor. İster sokakta, ister işte, ister evde giyiminden gülüşüne her hareketine müdahale edilecek bir ilişkiler ağı içinde kadınlar yaşamaya değil sağ kalmaya çalışıyor.

Namus, töre cinayetleri, koca-baba dayakları, işkence medyada magazinleştirilerek sunuluyor. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hak edip hak etmediği tartışılıyor; Maktuller “suçlu”, katiller “mağdur” ilan ediliyor. Şiddet, dinsel – geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor. Kadın; adalet aradığı mahkemeler önünde erkeğin taktığı bir kravat kadar değer görmüyor. Kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, öncelikle devletin ve siyasal iktidarın ilgili tüm kurumlarıyla sorumluluk üstlenmesi, ilgili tüm sivil ve resmi kuruluşlarla işbirliği yaparak yaşamsal öneme sahip bu sorunun ortadan kaldırılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, sosyal politikaların yaşama geçirilmesi ile mümkün olacaktır.

İstanbul Sözleşmesi feshini iki oy uğruna siyasetin çıkarına alet eden, bu yönde söz söyleyen, imza atan herkesin cinskırıma dönüşen kadın cinayetlerinde dahli vardır. İlknur 35 yaşında, güya onu seven bir erkek tarafından vahşice katledildi. Sevginiz batsın! Sevmeyin, yaşatın.” dedi.

REKLAM ALANI
ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.